cek. Türkiye’nin enerji ihracatı ve fosil yakıta olan ihtiyacı son derece yüksek. Sonuç olarak sıfır enerjili bina tasarımında önemli adımlar atmalıyız” şeklinde konuştu.
Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar (NSEB) konsepti, 2025 yılında zorunlu hale gelmiştir. Bu konsept, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanmıştır. Akdeniz Üniversitesi’nden (AÜ) Prof. Dr. İbrahim Atmaca, konu hakkında açıklama yapmıştır.Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar, 2025 yılında binaların yapımında zorunlu hale getirilmiştir. Bakanlık, 2025 yılında zorunlu hale getirilen bu sistemle, binaların enerji verimliliğini artırmayı ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmayı hedeflemektedir. Bu sayede enerji tasarrufu sağlanacak ve çevrenin korunmasına katkıda bulunulacaktır.Prof. Dr. İbrahim Atmaca, Neredeyse Sıfır Enerjili Bina konseptinin önemine dikkat çekerek, bu sistem sayesinde büyük bir enerji tasarrufu sağlanabileceğini belirtmiştir. Normal binalara göre daha yüksek enerji verimliliği sunan Neredeyse Sıfır Enerjili Binaların enerji etiketi B sınıfı olacaktır. Bu da enerjide yüzde 25 daha tasarruflu binalar anlamına gelmektedir. Ayrıca bu binaların yapımında yüzde 10 oranında yenilenebilir enerji kullanılması zorunlu hale getirilmiştir.Bakanlığın yaptığı bir pilot uygulama sonucunda, yaklaşık 2 bin 200 binanın Neredeyse Sıfır Enerjili Bina olarak tasarlandığı ve bunun yıllık olarak 281 GWh tasarruf sağladığı bildirilmiştir. Buna ek olarak önümüzdeki süreçte yılda 30 bin bina Neredeyse Sıfır Enerjili Bina olarak tasarlanacaktır.Prof. Dr. İbrahim Atmaca, enerji kullanımının büyük ölçüde ısıtma amaçlı olduğunu belirtmiştir. Bunun yanı sıra enerjinin yüzde 24’ü elektrik üretimi için kullanılmakta, yüzde 20’si ulaşımda, yüzde 17’si konutlarda ve yüzde 8’i ticaret ve hizmetlerde kullanılmaktadır. Hane halkının kullanımında başlıca enerji kaynağı yüzde 65 oranında ısıtma amaçlı kullanılmaktadır.Enerji verimliliğinin yanı sıra, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı da önemlidir. Prof. Dr. Atmaca, sıfır enerjili binaların güneş enerjisi ile donatıldığı yanılgısına dikkat çekerek, bu binaların yüksek enerji performansına sahip olması ve kullandıkları enerjinin bir kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından temin etmeleri gerektiğini belirtmiştir. Bu sayede daha tasarruflu bir kullanım sağlanabileceğini söylemiştir.Türkiye’nin enerji verimliliği konusunda yapılan çalışmalara daha fazla önem vermesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Atmaca, sıfır enerjili bina kavramının yanlış anlaşılabileceğini söylemiştir. Bu sistem yapılan yatırımlar sayesinde yüksek verimlilik sağlanabileceğini ifade ederek, bu konuda yapılan çalışmaların önemine değinmiştir. Karbonsuzlaşma konusunda daha agresif bir tavır sergilenmesi gerektiğini belirtmiştir. Sonuç olarak analiz edilmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır ve bunlara dikkat edilerek yapılan yatırımların verimliliği sağlanmalıdır.
